Untitled 2

Yazılarım

Sabri ARPAÇ

YAKLAŞIM DERGİSİ:İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERE İLİŞKİN KDV İADESİNDE SON DURUM

YAKLAŞIM DERGİSİ:İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERE İLİŞKİN KDV İADESİNDE SON DURUM


                                                                                 YAKLAŞIM DERGİSİ 2004 MART

İndirimli Orana Tabi İşlemlere İlişkin KDV İadesinde Son Durum

İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERE İLİŞKİN KDV İADESİNDE SON DURUM

 

Yaklaşım Dergisi / Mart  2004 / Sayı: 135

 

I- GİRİŞ

Bilindiği üzere KDV Kanunu’nun 29. maddesinin 5035 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 2. bendine göre, aynı Kanun’un 28. maddesine istinaden Bakanlar Kurulu tarafından vergi oranı indirilen teslim ve hizmetlerle (% 1 ve % 8 KDV oranına tabi mal ve hizmetler) ilgili olarak yüklenilip yılı içerisinde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan KDV, bu teslim ve hizmetlerin yapıldığı yılı izleyen yılın Ocak-Kasım aylarında nakden veya mahsuben iade olarak talep edilebilmekte idi. Yıllık KDV iadesinin usul ve esasları ise 74, 76 ve 85 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile belirlenmiştir.

Ancak, 5035 sayılı Kanunla anılan bentte 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan değişiklik ile, indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerde iade sistemi değiştirilmiş, indirilemeyen vergilerin öncelikle teslim ve hizmetin yapıldığı yılın ilgili vergilendirme dönemlerinde (aylık olarak) mahsuben iade edilmesi, yılı içinde mahsup edilemeyen vergilerin ise nakden iadesi öngörülmüştür.

Aşağıda, indirimli orana tabi teslim ve hizmetler nedeniyle yapılan KDV iadesinde son durum incelenecektir.

 

II- % 1 VE % 8 KDV ORANINA TABİ İŞLEMLERDEN DOĞAN KDV İADELERİNDE SON DURUM

A-YAPILAN DÜZENLEME:

5035 sayılı Kanunla KDV Kanunu’nun 29/2. maddesinde yapılan ve 01.01.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe giren değişiklik ile, indirimli orana (%1 , % 8) tabi teslim ve hizmetlerle ilgili olup, teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli iş-

letmeler ile sermayesinin % 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenmesi, bu şekilde yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin ise nakden iade edilmesi öngörülmüş, Maliye Bakanlığı’na usul ve esas tespit etme konusunda yetki verilmiştir.

B- 01.01.2004 TARİHİNDEN  İTİBAREN YAPILACAK İADE UYGULAMASI

5035 sayılı Kanunla KDV Kanunu’nun 29/2. maddesinde yapılan ve 01.01.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe giren düzenlemeye göre, indirimli orana tabi mal teslimi ve hizmet ifaları dolayısıyla yüklenilip aylık vergilendirme dönemleri itibariyle indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan KDV, vergi ve SSK prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli işletmeler ile sermayesinin % 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsup edilecek, yılı içinde mahuben iade edilemeyen vergi ise nakden iade edilecektir. Yapılan değişiklikten de anlaşılacağı üzere, indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerle ilgili iade uygulaması değiştirilmiş, iadenin öncelikle indirimli orana tabi teslim ve hizmetin yapıldığı yılın bitmesi beklenilmeksizin aylık vergilendirme dönemleri itibariyle mahsuben yapılması, bu şekilde mahsuben iade edilemeyen verginin ise  nakden iade edilmesi öngörülmüştür.

Öte yandan, bu şekilde mahsuben ve nakden yapılacak iadeye ilişkin usul ve esas tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkili bulunmaktadır. Ancak Maliye Bakanlığı Ocak 2004 dönemi beyannamesi verilmesine rağmen henüz bu konuda bir düzenleme yapmamıştır.

Ayrıca, burada açıklığa kavuşturulması gereken konulardan birisi de, Bakanlar Kurulu’nun, KDVK’nın 5035 sayılı Kanunla değişik 29/2. maddesine göre mahsup ve nakit suretiyle yapılacak iadelere esas olmak üzere 2004 yılı için iade alt sınırı tespit edip etmeyeceğidir.

Kişisel görüşümüze göre, 5035 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki düzenleme uyarınca Bakanlar Kurulu’nca belirlenen ve yeniden değerleme oranına göre artırılan iade alt sınırı, bir önceki yılda gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere ilişkin olarak sonraki yılda yapılacak yıllık iadeye ilişkin olduğundan, yeni düzenleme gereğince 2004 yılında aylık dönemler itibariyle yapılacak mahsuben iade ve yıl içerisinde mahsuben iade edilemeyen vergilerin nakden iadesine ilişkin olmak üzere Bakanlar Kurulu’nca yeni bir iade alt sınırı belirlenmesi gerekir. İade işlemlerinin gecikmemesi bakımından bu sınırın bir an evvel  belirlenmesi uygun olacaktır.

C- 2003 YILINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN İNDİRİMLİ ORANA TABİ TESLİM VE HİZMETLERLE İLGİLİ OLARAK 2004 YILINDA KDV İADESİ YAPILIP YAPILMAYACAĞI

3065 sayılı KDV Kanunu’na 5035 sayılı Kanunla eklenen geçici 20. maddenin 4. bendinde, 2003 takvim yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemlerle ilgili iade taleplerinde KDV Kanunu’nun 29. maddesinin 2 No.lu fıkrasının bu Kanunla değiştirilmeden önceki hükmüne göre işlem yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, 2003 yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilip yılı içerisinde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca belirlenen tutarı aşan vergiler 5035 sayılı Kanunla KDV Kanunu’na eklenen geçici 20/4. maddeye göre 74, 76 ve 85 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri’nde yapılan açıklamalar çerçevesinde 2004 yılının Ocak-Kasım dönemlerine ilişkin olarak verilecek KDV beyannameleri ile iade olarak talep edilecektir.

Öte yandan, 2003 yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yapılacak yıllık iadeye ilişkin olmak üzere Bakanlar Kurulu’nca belirlenmesi gereken iade alt sınırı, 21.01.2002 tarihli ve 2002/3606 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2002 yılı iadeleri için geçerli olan  6.400.000.000 TL’lik tutarın 2003 yılı için tespit edilen yeniden değerleme oranı olan  % 28,5 ile çarpılması sonucunda ((6.400.000.000 + (6.400.000.000 x % 28,5) = 8.224.000.000 TL olmakta, ancak 2002/3606 sayılı BKK gereğince 50 milyon  liralık küsürat dikkate alınmamaktadır.) 8.200.000.000 TL olacaktır. Dolayısıyla, 2003 yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemler nedeniyle nedeniyle yüklenilip yılı içerisinde indirilemeyen KDV’nin 8.200.000.000 TL’yi aşan kısmı iade olarak talep edilebilecektir.

 

III-SONUÇ

Yukarıda yapılan açıklamalardan da fark edileceği üzere, 5035 sayılı Kanunla KDVK’nın 29/2. maddesinde 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan değişiklik ile, indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerde iade sistemi değiştirilmiş, yıllık iade uygulamasından vazgeçilerek, iadenin öncelikle aylık dönemler halinde mahsuben iade edilmesi, yıl içerisinde mahsuben iade edilemeyen vergilerin ise nakden iadesi öngörülmüştür. Ancak, bu uygulama yürürlüğe girmesine rağmen, iade uygulamasının usul ve esasları Maliye Bakanlığı’nca, iade alt limiti ise Bakanlar Kurulu’nca henüz belirlenmemiştir. Bu usul ve esaslar ile iade limitinin bir an evvel belirlenmesi uygun olacaktır.

Ayrıca, 2003 yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerle ilgili olarak yüklenilip yılı içerisinde indirilemeyen KDV’nin 8.200.000.000 TL’yi aşması halinde, bu tutarı aşan kısmı 74, 76 ve 85 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri’nde yapılan açıklamalar çerçevesinde 2004 yılının Ocak-Kasım aylarında iade olarak talep edilebilecektir.